Salı, Ocak 19

gözleri toprağa benziyordu. ne dalmamak mümkündü, ne bu uçsuz bucaksızlıkta kaybolmamak... senin gözlerine dalmak, toprak anaya candan bir tohum ekmek. seni düşünmek, gözlerini kapayıp bir çiçek hayal etmek, ne vakit açtığını bilmemek, hiç solmayacağını umut etmek.

beni seni böylece sevdim ya, sadece sen olduğun için, hani su gibi berrak, toprak gibi bereketle, ateş gibi şehvetle, hava gibi seçeneksizce, boşluk gibi sessizlikte... korkum yok en güzel çiçekleri bulup getirebilirim sana. yapmaycağım. seni seyrederek özlemektir kararım.

'sevgiliye verilen gülün kırmızı değildir aşk, çiçeği alan sevgilinin gözlerinde çakan kıvılcımın kırmızısıdır'

1 yorum: