Pazar, Mart 14

Çorba

Gözlerimin körleştiği, duygularımın sıkıştığı, beynimin köreldiği günler...
Gördüklerimi, sevgilerimi, fikirlerimi anlatamadığım günler...

Yaşamın çimlerde uzanmanın ötesine geçemediği şu günler, uçurum kenarlarında gezinmekten daha korkutucu oluyor. Bu ironi kişisellik gösteriyor ya tabii, bendeki dert değil aslen, hayat dışarıda akarken yüzemeyen milyonlarcasını görünce. Başımı çevirip bakıyorum bazen. Ne oldu? Ne olacak? Ne oldum? Ne olacağım?

Beynimin içinde kaynayan bu sorular çorba, karışıyor. Belki bundandır kararsızlıklarım, acılarım, uzun bakışlarım. Gözlerimin önünde ifadesiz bakışlar dolanıyor. Kemiriyor beni, başıma ağrılar saplanıyor, yine kupkuru gözlerim yanıyor...

Yastığa sarılıp uyumak kadar basit aslında. Düşünmemek kadar basit, olmuyor...

Beklentilerimin farkında olmadığımı düşündüğüm anlarda gözlerim kapanıyor. Eyvah, çocukluğum ceplerinde şekerlerle yanıma oturuyor. Yüzü nasıl da gülüyor...

Keşfetmeye çalıştığım sırlar aslında bu çocukluğun küçük ayrıntıları olsa gerek. Sahici gülüşlerin sevgisi...

Gün bugün olmasa belki kanatlanmak yahut boğulmak kadar basit olmalı. Masmavi...

**Ukalalıklarımı mazur görünüz... "Hayat nedir ki bir düş, gördüğüm kadar."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder